27 yıl önce aramızdan ayrılan Türk müziğinin efsane ismi Zeki Müren’in ölüm yıldönümüydü 24 Eylül Pazar.
‘Sanat Güneşi’ Zeki Müren’in 14 Mart 1980 yılında tedavi için gittiği Paris’te annesine yazdığı ve dostu Erkan Özerman’a teslim ettiği bir mektup ortaya çıktı.
Sanatçı Zeki Müren ameliyat olmak için gittiği Paris’ten yazdığı kayıp vasiyeti ve gerçek mirasını Hürriyet’te İhsan Yılmaz, köşe yazısında anlattı.
Yazının ilgili bölümleri şöyle:
Mektupta eğer kendisine bir şey olursa adına kurulacak bir vakıfla tüm mal varlığının yoksullar için kullanılmasını istiyor Zeki Müren:
“Canım anneciğim Paristeyim ‘centre chirurgical’ kliniğindeyim. Biraz sonra sekiz saat sürecek bir ameliyata gireceğim. Her şey biz insanlar için. Şayet uyanmazsam, 25 yıllık sanat hayatımda yüce halkımın bana layık gördüğü tüm maddi varlığımla bir (MÜREN VAKFI) kurmanızı ve bu vakfın yoksul insanlara şifa verecek yollarda kullanılmasını kesinlikle istiyorum. Öperim. Not: Şuurum yerindedir. Mektup arkadaşım Erkan Özerman’a teslim edilmiştir.”
Zeki Müren’in geçirdiği ve gerçekte beş buçuk saat süren bu operasyon o dönem Hürriyet gazetesinde ‘Zeki Müren gençleşti’ diye haber olmuş. Haberde, Paris’te bir estetik ameliyat geçiren Zeki Müren’in sargılar çıkartılırken çok heyecanlandığı, bir an önce sevgili seyircisine kavuşmak istediğini söylediği ve “İçim zaten gençti, şimdi yüzüm de gençleşti” diyerek duygularını dile getirdiği yazılmış.
Zeki Müren’in Erkan Özerman’a emanet ettiği o vasiyet mektubuna gelince…
Özerman, ‘İzmirli Dario’ kitabında bir başka ünlü ismin, Dario Moreno’nun kendisine emanet ettiği ve içinde çok özel fotoğraflarla el yazısı mektuplarının bulunduğu bir kutuyla birlikte bu vasiyet mektubunun da kaybolduğunu yazıyor.
Dario Moreno’nun kayıp fotoğraflarının çalındığını da zaten Zeki Müren’in vasiyet mektubu basına düşünce anlıyor.
Cumhuriyet tarihinin en önemli müzisyenlerindendi Zeki Müren. Türkiye’nin yalnızca müzik hayatında değil, sosyal ve siyasal hayatında da en önemli figürlerden biri oldu.
Ses mirasını dedesinden aldığına inanıyordu. Ve kendi gerçek mirasını, kültür tarihimize dahil ettiği yüzlerce şarkı, beste ve filmle çok sevdiği halkına bıraktı.”