Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde konuşma yaptı. Gençlere ve ailelere verilebilecek en değerli şeyin hukuki güvenliğin, toplumsal barışın ve hukuki öngörülebilirliğin sağlanması olduğunu söyleyen Özcan, konuşmasında yaşanan yargı krizine de değindi.
“YARGI İÇERİSİNDEKİ BİR KLİĞİN ANAYASA’YI RAFA KALDIRDIĞI BİR YARGI DARBESİ YAŞADIK”
Normal bir ülkede yaşamadıklarını, bunun en açık göstergesinin de yaşanılan “yargı darbesi” olduğunu vurgulayan Gizem Özcan, “Bu, yargı içerisindeki bir kliğin Anayasa’yı rafa kaldırdığı bir yargı darbesidir. Önce 25 Ekim tarihinde Anayasa Mahkemesi Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı verip hemen tahliyesini istedi. Bu esnada Adalet Bakanı Tunç, ‘Anayasa Mahkemesi bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor. Anayasa Mahkemesinin Anayasa’yı değiştirme yetkisi var mı?’ diyerek adeta yargıya talimat verdi. Ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi sadece Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uyulmamasını hükmetmekle kalmadı, 9 Anayasa Mahkemesi üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu durum trajikomik bir karardır, çünkü Anayasa Mahkemesi üyelerini ancak 10 Anayasa Mahkemesi üyesi yargılayabilir. Toplam 15 Anayasa Mahkemesi üyesi olduğunu düşününce geriye kalan 6 üyenin 9 üyeyi yargılaması da mümkün değildir. Peki, bunu Yargıtay hâkimleri bilmiyor mu? Elbette biliyor” diye konuştu.
“AMAÇ ANAYASA VE YASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN YARGIDA KRİZ YARATMAKTIR”
Anayasa ve yasa değişikliği için yargıda kriz yaratmanın amaçlandığını ifade eden Özcan, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Anlıyoruz ki saraydan gelen talimat da budur. Nasıl mı? Sayın Erdoğan Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay ‘Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim.’ diyerek açıkça Yargıtay’ı sahiplenmiştir. Evet, en yüksek dereceli yargı organları arasında üstünlük sıralaması yoktur. Üstün olan sadece Anayasa’dır. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının bağlayıcı olduğunu ve ceza mahkemeleri tarafından yerine getirileceğini söyleyen kanunumuz, 6216 sayılı Kanun var. Fakat Yargıtay’ın veya diğer mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararına uymayabileceğini söyleyen bir kanuni hüküm yok.”
“ANAYASA’YI YOK SAYARAK YARATTIĞINIZ ADALETSİZLİKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZSİNİZ”
Meselenin açık ve net olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başka bir açıklamasında da “Mevcut Anayasa’mız ve yasalarımız bu konuda yetersiz kalmaktadır” dediğini hatırlatan Özcan, “Adalet Bakanı da ‘Bu kriz ancak yeni bir anayasayla çözülebilir’ diye ekledi. İktidar yargı darbesiyle gitmek istediği yolu da ortaya koymuş oldu. Şimdiden söylemeliyiz ki bizim nezdimizde Anayasa’yı rafa kaldıranların yeni anayasa yapma ehliyeti yoktur. Barometreyi bozarak kötü hava şartlarından kurtulamazsınız. Anayasa’yı yok sayarak yaratığınız adaletsizliklerin üstünü örtemezsiniz. Bugün gençlere ve ailelere verebileceğimiz en değerli şey hukuki güvenliğin, toplumsal barışın ve hukuki öngörülebilirliğin sağlanmasıdır. Bunun için de Anayasa’ya sahip çıkmak başlıca görevimizdir” diyerek sözlerini tamamladı.